ben gönül rüzgarına kapılmış bir garibim
kırılmış dal sürüklenen yaprak gibiyim
bitmeyen dertlerime birde sen eklenince
sabah akşam içen o ayyaş gibiyim
her savruluş sonunda bir durağım olsada
yine peşinde görül sonu ölüm olsada
bitmezse ızdırabım bitmezse bu meçhul yol
sen ben de bir mabetsin el de ne olursan ol
içiyorum
aşkına ben sabah akşam bıkmadan
taşıyorum
sevgini hiç usanmadan
bahtıma şans güneşi doğmasada ne çıkar
beni yanlız
aşkımın hasreti yakar