LEKO:
Hep aynı hatıralar günlüğümde saklılar,
Söylediğin o yalanlar yarınında farklılar.
Güneş odama vurduğunda yeni bi sabaha uyanmak,
Gözlerimin perdesinden umutlarımı yıkmak.
Aklıma gelirdin ya o an adını heceledim,
Mutluluğu aradım öyle hiç bir yüzü sevemedim.
Sevemediğim anıları ise defterimde sakladım,
Unutma ki her satırda sen derin bir yaraydın.
Kurduğum hayallerle her an yolunu gözledim,
Bitmeyen şu düşlerimle düşünmeyi özledim.
Çocukluk
aşkıydı sanırım eski bi mahallede,
Kimse kalmamıştı her günüm bi arbede.
Hayatım o yanlışları yüzümde iz bırakır,
Yanlışım yoktur diyen tek doğrum yanlıdır.
Caddeler ve kaldırımlar benliğimde tanrıdır,
Düştüğümde kaldırın lan kollarımsa kanlıdır.
NAKARAT:
Sus bu güneşe olma perde,
Kadehim var içi doldu kederle,
Kafa yormuyorum hiçbir derde,
Şimdi söyleyin Fatih nerde? (x2)
HİDRA:
Yine mi aynı uykusuzluk hep basit senaryolar,
Ve gönül tavizinden ötürü kadehler hesap sorar.
Göz kapaklarımda gizli göremediğiniz tablolar,
Cadde kaldırımları,güz gelince kan kokar.
B
aşka
aşka yelken açma hevesin kursağındadır,
Şarap tadında mutluluksa belki Kaf dağındadır.
Bu öyle bir yanlızlık ki her vakit yanımdasın,
Sahtedir gülüşlerim görenler yanılmasın.
İçgüzardır insanoğlu karanlık bir kainatta,
Aynı kaderin döngüsü,canımı acıtan talimatlar.
Sahip aptal olduğundan ağır geldi aidatlar,
Şimdi kırık düşlerim, rahidadır tadilatlar
Her perdenin arkasında saklanan bi ışık var,
Geçersiz bi şikayet sanki bi ılımın dışında.
Takvimin tam ortasında buz kesen bi kışın var,
Yaşım şimdi 17,hayat koptu kıçımdan.
NAKARAT:
Sus bu güneşe olma perde,
Kadehim var içi doldu kederle,
Kafa yormuyorum hiçbir derde,
Şimdi söyleyin Fatih nerde? (x2)
Kategoriler
